Fobiler, bazı durumlar veya nesnelerden aşırı korku duymadır. Fobilere sahip kişilerin tedavi için başvurma oranı düşüktür. Genellikle başka sebepler ile başvuran kişilerde tesadüfen fobilere rastlanır. Kişinin hayatını büyük oranda etkilemesi seyrektir. Başvurularanların düşük olmasının sebebi fobileri hastalık olarak değil de bir huy veya kişilik özelliği olarak görmeleridir ve bir tedavisi olmadığı düşünülmektedir. Örneğin; kan korkusu olan biri, hastane ortamında olmaktan korkar ve gelmek istemeyebilir. Fobilerin anksiyete bozukluklarından önemli bir farkı vardır; fobilerde korkulan nesne ya da durumdan taktiksel bir kaçış sergilerler ve sorunsuzbir hayat yaşayabilirler. Örneğin, köpek korkusu olan biri, evinde köpek besleyen arkadaşlarına gitmez, köpeklerin olduğu sokaklardan uzak durur. Bazı durumlarda da fobiler sonradan ortaya çıkabilmektedir. Yani kişi fobisi olduğunu sonradan, maruz kalarak öğrenebilir.
Fobilerin Oluşmasındaki Nedenler
Kişiler, fobilerin oluşması için illa olumsuz bir olay yaşamak zorunda değildir. Örneğin, asansörde mahsur kalan birisi bu durumu yaşadı diye kapalı alan korkusu geliştirmek zorunda değil. Sadece olayın korkusunu yaşar ve sonrasında hayatına devam edebilir. Ebeveynlerde gelişmiş olan korkular genetik olarak çocuğa aktarılmayabilir. Ebeveynler genellikle kendi korkuları sebbebiyle çocuklarını da olumsuz ortamlardan koruma eylemi gösterirler. Bu sebeple bazı durumlarda çocuklarda da ebeveynleriyle aynı fobi oluşabilir.
En Yaygın Fobiler
Yükseklik Korkusu (Akrofobi))
Örümcek Korkusu (araknofobi)
Delikli El Fobisi (Tripofobi)
Şimşek ve Fırtına Korkusu (Astrofobi)
Yalnız Kalma Korkusu (Otofobi)
Kapalı Alan Korkusu (Klostrofobi)
Kan Korkusu (Hematofobi)
Hayvan Korkusu (Zooofobi)